2014 yılında, Lucozade tarafından yürütülen reklam kampanyası anlamlı sloganı ile öne çıktı “Lucozade Sport vs. Su”. Reklamda, koşu bandı üzerinde yarışan iki sporcu grubundan biri su, diğeri Lucozade içiyor. Reklamın sonunda Lucozade içen grup gücüne güç katarken, “sadece su” içen sporcular tek tek yorgun düşüyorlar. Bunun nedeni Lucozade’in “sizi sudan daha iyi doyurması ve size enerji sağlaması”dır.
İlgili reklam aşağıda!
Gelgelelim, nihaytinde ASA (Reklam Standartları Otoriteleri, bizdeki RTÜK) bu sloganla ilgili birçok sorun yarattı. Çünkü bu sloganın dayanağı “karbonhidrat-elektrolit çözeltilerinin fiziksel egzersiz sırasında su emilimini artırdığı” iddiasına dayanıyordu. Ancak markanın o tarihteki sahibi olan GlaxoSmithKline ile ASA arasında bir ihtilaf yaşandı. Şirket ve idare, reklamda belirtilen ifadenin, dayandığı iddiadan sapıp sapmadığını tartışmaya açtı. Sonunda ASA, bu ifadenin dayanaktan uzak olduğuna hükmederek reklamı yayından kaldırdı.
Taraflar arasındaki ihtilafın detayları oldukça teknik. Ancak bu bir şeyi oldukça açık bir şekilde ortaya koymakta: spor gıdası etiketlerinde kullandığınız ifadeler çok önemlidir. Gıda pazarlamasının olduğu her yer sloganlarla doludur. Bu sloganlar neredeyse her gıda için geçerliyken, spor gıdası pazarının büyüklüğünü göz önüne alacak olursak, spor gıdaları için sloganın önemi yadsınamaz. Mordor Intelligence‘ın hazırladığı rapor göstermektedir ki sporcu destek gıdaları, protein ürünleri, performans artırıcı ürünler ve spor içecekleri için AB perakende pazarında 2019-2024 yılları arasında yıllık %8 oranında bir bileşik büyüme oranı beklenmektedir. Buna ilaveten, Allied Market Research, Avrupa spor gıdası pazarının 2021 yılına kadar 10.429 milyona çıkacağını tahmin etmektedir.
Eski (ve detaylarla dolu) spor gıdası mevzuatı
2014 yılında Lucozade reklamında yaşanan ihtilaftan bu yana, spor gıdası için işler bir hayli değişti. Temmuz 2016’da AB, spor gıdalarının statüsünü değiştirerek, bunlara farklı bir düzenleme getirdi.
Temmuz 2016 tarihine kadar spor gıdaları, küçük çocuklar ve sindirim sorunları yaşayan veya düşük kalorili diyetler uygulayan bireylere yönelik gıdalarla birlikte “diyet gıda” kategorisinde (teknik ismiyle Özel Beslenmeye Yönelik Gıdalar veya PARNUT) yer almaktaydı. PARNUT grubu, gıda kanununun yatay kuralları kapsamına giren “normal” gıda maddelerinin aksine, farklı düzenleyici gerekliliklere tabiydi. Ancak bu ayrımda bir dizi boşluk söz konusuydu…
Bunların başında belirli bir spor gıdasının bir dizi kurala mı yoksa başka bir dizi kurala mı tabi olması gerektiğinin her zaman açık olmaması gelmekteydi. Buradaki muğlaklık, işlemecilerin bir kanunu veya başka bir kanunu, kendilerine uygun olacak şekilde seçmekte görece özgür hale getirerek, onlara bir avantaj sağlamıştır. Diğer taraftan, tüketiciler için etikette okudukları ifadelerin bir dizi kurala uygun olup olmadığını öğrenme olanakları yoktu. İşleri daha da karmaşıklaştırmak için Üye Devletler, AB düzenlemelerindeki boşlukları kapatmak için kendi ulusal yasalarını uygulayabilmekteydiler. Bu nedenle belirli spor gıdası etiketleme düzenlemeleri asla benimsenmemiştir.
2016 yılından sonra spor gıdası etiketleme düzenlemeleri
Temmuz 2016’da AB, PARNUT yasasından çekildi. “Özel Beslenme Kullanımına Yönelik Gıda” kavramını “Özellikle Hassas Tüketici Gruplarına Yönelik Gıdalar” şeklinde değiştirdiler. Buradaki amaç açık bir şekilde gıdaların beslenme özelliklerinden belirli tüketici kategorilerinin korunması yönüne doğru kaymıştır. Bu değişimde, şüphesiz, pazardaki gıda ürünlerinin çeşitlendirmesinin de rolu olmuştur. Gıda şirketleri, büyüyen çocuklara yardımcı olmak için B vitaminleri ile güçlendirilmiş tahıllar veya bilişsel performansı artıran kafeinli içecekler üretmeye başladılar. Bunlar, diyetetik faydalar sunan “normal” yiyeceklere verilecek iki örnektir.
Kanun, günlük beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için yalnızca diyet gıda kaynaklarına güvenen bu savunmasız tüketicileri koruma altına almaktadır. Küçük çocuklar ve sağlık sorunları olan insanlar kesinlikle savunmasızdır. Ancak sporcuların bu yeni gruba dahil olmadığı açıktı. Düzenleyici belirsizlikten kaçınmak için, spor gıdaları ve takviyelerinin ya özel kurallara sahip yeni bir kategoriye ya da kapsamı daha büyük olan normal gıda maddeleri grubuna girmesi ve mevcut yasalarla düzenlenmesi gerekmekteydi.
Spor gıdaları yalnızca bir “gıda” mıdır?
Şaşırtıcı bir şekilde spor gıdaları ve takviyeleri sektörü bu noktada fikir ayrılığına düşmüştür. Ana ticaret endüstrisi birliklerinden ikisi, ESSNA (Avrupa Uzman Spor Beslenme Birliği) ve SNE (Specialised Nutrition Europe) zıt görüşlere sahipti. Bir tarafta SNE, spor gıdalarının özel olarak işlenmesini savunurken, spor gıdalarının genel kanun kapsamına alınmasının “Avrupa’daki sporcular ve sektör aleyhine yasal netlik eksikliğine” neden olacağından endişe etmekteydi. Bunun aksine ESSNA tamamen zıt bir argüman ortaya koymaktaydı. “Belirli düzenlemelerin endüstrinin yenilik yapmasına yardımcı olmaktan çok zarar vereceğini” savundu. Ancak spor gıdalarının ve takviyelerinin özgüllüğünün bir şekilde hala tanınması gerekiyordu.
ESSNA’nın argümanı kesinlikle alışılmadık ama anlaşılabilirdi. Spor gıdaları ve takviyeleri gibi bir sektör için itibar oldukça önemlidir. AB gıda hukuku uzmanı Craig Simpson bu sektör için, “Şu anda görünen o ki, her seferinde doping veya sporcuların maruz kaldıkları güvenlik olayları ile ilgili bir günah keçisi haline geliyorlar” ifadesinde bulunmuştur.
Kullandığınız spor gıdası etiketinin kontrol edilmesi iyi bir fikir olabilir
Yeni çerçevede yapılan değişiklik spor gıda üreticilerini nasıl etkiledi? Esasında pek de etkilemedi. En büyük fark, “uygunluk ifadelerinin” ortadan kalkmasıydı.
Bu ifadelerde üreticilerin etiket üzerinde takviyenin, iddia ettikleri beslenme amaçlarına uygun olduğunu belirtmeleri gerekmekteydi. Uygunluk ifadesi tam bir iddia sayılmayacağından, daha katı düzenlemelere tabi değildi. Ancak kulağa bir iddiaymış gibi gelebilir. Bu da ciddi bir belirsizlik oluşturmuştur.
Şimdiye kadar, tüm spor gıdalarının yeni mevzuata uyacak şekilde sil baştan yeniden etiketlenmiş olması gerekmekte. Yine de, spor gıda üreticileri, etiketlerinin tüm hedef pazarlarda ilgili yasalara uygun olmasını sağlamak için tetikte olmalıdır. Söz konusu spor gıdası etiketinde belirtilen iddialar olduğunda, pek de önemli görünmeyen tek bir kelime bile çok fazla sonuç doğurabilir. Spor gıdası endüstrisi ile ilgili olmasa bile, ASA’nın yayından kaldırdığı Kellog Special K reklamı buna bir örnek olarak gösterilebilir. Reklamın yayından kaldırılma nedeni, tahıllarının “iyilik dolu” ve “besleyici” olduğu iddialarını destekleyecek yeteri kadar bilimsel kanıtın olmayışıydı.
Sonuç olarak memnuniyet verici, olumlu bir değişiklik
AB, spor gıdalarını yatay bir gıda kanunları kapsamına alarak, gereksiz belirsizlik ve karmaşıklıklardan oluşan bir kamburdan kurtuldu. Bu da hem tüketici hem de işletmeler için daha iyi bir belirginlik anlamına gelmektedir. ESSNA’ya bakarsanız, bu durum spor takviyeleri endüstrisi için de daha iyi bir itibar anlamına geliyor.
Ambalaj uygunluğu konusunda sunacağımız hizmetlerin, uluslararası ihracat hedeflerinize ulaşmanızı sağlaması için bizimle şimdi iletişime geçin!